Küçük Zaman: Day 13

Saturday, March 10, 2007

Day 13


Kişisel bir ileti olduğumu hayal ediyorum. Gelip geçici birkaç kelimeden ibaret hayatım. Bir nokta ile sonlandırılan, devrik bir yaşam türü. Bilmiyorum.

Orada olup olmadığın hakkında şüphelerim var. Ama artık pek umrumda olduğun söylenemez. Ölzemiyor değilim, yalan söyleyemem. Ama kurulmuş bir düzene de fazla karşı gelemem sanırım. Tanrı çok uzun zaman önce planını uygulamaya başlamış, ve hala devam ediyor, edecekte. Ne yapmaya çalışsak, onun zincirlerini kıramıyoruz. Çizdiği çizginin ilerisine, bir türlü geçemiyoruz. Halbuki, gözümüzü kapatıp, sadece bir adım atmak yeterli. Zaten, herşey o ilk adımda, o ilk sözde gizli ya, bir onu beceremiyoruz.

Peki dediğimde, köşeye çekilmiş sayıyorum kendimi. Kabullenmenin usulluğu çöker gözlerine, ardından huzur. Huzur, herşeyin sonlandığının belirtisidir aslında. Merak edecek, kaygılanacak birşeyin olmaması. Senin olmaman, tebessümümün nedeni. Bunu söylemenin ne kadar zor olduğunu sesimdeki titremeden farkediyorsundur. Ama bazen, mecbur kalırsın kararlarında. Mecbur kalırsın,sonuçlarını düşünmeden davranırsın. Yada sana öyle gelir. Ama inan bana, senden çok seni düşünen biriyim. O yüzden bana öyle bakma, lütfen.

Beden ve koku ikileminin en güzel yakıştığı varlıksın. Bu güzelliği tadacak olan, şanslı olandır. Sana iyi bakar umarım. Ben bakadım, yapamadım. Denedim ama başaramadım. Bu ilk değil, son da değil. Bir kaçış hiç değil. Sadece yeni bir başlangıç. Kendi güneşini tekrardan arama umuduyla yola çıkan bulut. Yağmurla dolan gözleri nemli. Her damlasında sen, her damlasında hüzün saklı. Şimşeklerde hatıralar.

Hoşçakal...

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home